Takvim
YALÇIN METAL

Bir Plan Tatbikatının Ardından

  BİR PLAN TATBİKATININ ARDINDAN

Plan tatbikatına gittik uyduk çağrıya,
Baktım çantayı kapan hep toplanmış AĞRI’ ya.

Tatbikat, korktuğumuz gibi sert başlamadı,
Allah için komutan kimseyi haşlamadı.

Bu yıl TAYFUN olmuş bizim eski KARTAL mevzii,
Çok da adil hazırlanmış suallerin tevzii.

Bin yaşasın çıkaran şu etüt modasını,
Çoğu rahat terk etti harekat odasını.

Denildi ki: Tatbikat hakikate uyacak,
Herkesin fikri neyse komutanlar duyacak.

Bundan cesaret alıp sıraladım lafları,
Umarım affederler aradaki gafları.

Vakit, saat gelince özel durum verildi,
Paftalar itinayla masalara serildi.

Tatbikatın önce pek yavaş seyretti hızı,
Zira çok geç başladı taarruza kırmızı.

Düşman daha almadan hudut karakolunu,
PATNOS’ tan çıktı ALAY, tuttu SİVO yolunu.

Yolu öyle güzel düzeltmiş ki istihkamın bıçağı,
Baktım meydan sanıp inmiş Rus’un birkaç uçağı.

Saat ayarlamış gibi, sanki emri yazandan,
Tam dakikasında geçti Alay KARAKAZAN’dan.

Alayı taciz için geldi Rus’un jetleri,
Vazgeçtiler görünce çektiği zahmetleri.

Telsizler zehir gibi, yapıyoruz çağrıyı,
Fakat dört beş saattir bulamadık AĞRI’yı.

Almaçlar biraz zayıf, dediler ki aküden,
Sonra baktım sesler geldi ERİVAN’dan BAKÜ’den.

Dedim, mola verilsin yensin öğle yemeği,
Dediler ki, aşçı henüz ısladı mercimeği.

Dedim, tayın yenilsin bütün ümidim onda,
Dediler ki, ekmekler pişiyor garnizonda.

Arap vazgeçmedi diye alacağı haraçtan,
Yarı yolda benzin bitti, herkes indi araçtan.,

Yolda iyi görmedim ben alayın halini,
Paftadan tamamladım hemen intikalimi.

Haritada dost taraf mavi olur denirdi,
Mavi çizilen mevzi kavi olur denilirdi.

Cahil göstermemek için ben kendimi aleme,
Mevzi için sarıldım, hemen mavi kaleme

Bir ok çizdim kalemle alay geldi sayıldı,
Üç de bakla çizince alay hemen yayıldı.

Kalemi kalın açtım daha da iyi oldu,
Bizim alay bölgesi bir tamam asker doldu.


Akşam oldu alay aç, gelmedi tayınları,
Mesaj aldık diyor ki: Aldırın mayınları.

Geceleyin aldırıp silahların tozunu,
Mesaj çektim: Alay hazır, paylaşmaya kozunu.

Koordinasyon için biz laflarken tecirde,
Düşman birden bastırdı, ilk gün bahri fecirde.

Mesaj çektim gavura, dedim kazık atmak yok,
Üç gün evvel gelip bu mevziye çatmak yok.

Kalleşliği bırakın, hiç hoşlanmam madikten,
Üç gün sonra geçmeniz lazım HIDIRDADİK’ten.

Meğer yakın temas sayıp, üstündeki jetleri,
Jetten hızlı çekilmiş, emniyet kuvvetleri.

Topçu dedi, hiç korkma ben onu durdururum,
Evvel Allah attım mı ta gözünden vururum.

Topçunun ilk mermisi, vurdu bir Rus erine,
İkinci mermi düştü tam bizim park yerine.

Dedim aman bu nedir, irtibat subayına,
Dedi, yüzde on düşer piyadenin payına.

Düşman yaklaştı, girdi piyade menziline,
Bizimkiler başladı, düşmanın tenziline.

Topçu dedi, isterseniz başlayalım baraja,
Dedim, aman uzak düşsün, biraz bizim garaja.

Ümitlendim, dedim, topçu azaltacak yükümü,
Sonra baktım, uyguluyor hala bıyık bükümü.

Ben düşmanı izlerken, meşhur SİVO TEPE’de,
Dedim, acep aksama var mıdır LEDEPE’de.

Dediler ki, lojistik tıkır tıkır işliyor,
Ekmek yemek yok, herkes peksimeti dişliyor.

S-4 demiş, idare edin bölük payıyla,
Bundan sonra mermiler verilecek sayıyla.

Telefonlarda ses yok, bazen çalıyor zili,
Muhabereci demiş, çarşıdan alın pili.

Demişler ki, peki nereden bulacağız telsize,
Demiş, daha üç yıl oldu pil vereli ben size.

İrtibatsız kalmaktansa düşmanın karşısında,
Sızma yapıp pil arattım AĞRI’nın çarşısında.

Levazımcı kızmış, demiş, konuşmayın arkadan,
Kütüklükler yetmiyorsa yapıverin parkadan.

Manasız isteklerle meşgul etmeyin beni,
Çorapları vermiştim geçen sene yepyeni.

Utanmıyorsunuz her gün erzak verin demeye,
Ne lüzum var savaşta her gün yemek yemeye.

Ordonatçı demiş, size benzin verdim bayağı,
Araç neymiş yani, yok mu piyadenin ayağı.


S-4 demiş, mevzide çok mermi atanları,
Mahkemeye vermelidir, bölük komutanları.

Ben beklerken düşmanı bizim EŞİK TEPE’den,
Baktım düşman geliyor, bizim bütün cepheden.

İleri karakolu beri yana aşırdım,
Düşman hesapsız geldi, feleğimi şaşırdım.

Fakat dedim, olamaz onun bize zararı,
Zira altı maddeli, vermiştim ben kararı.

Tamam olursa şayet, kararda ki faktörler,
Her şey tamam derler di, al yakalı aktörler.

S-2’de düşmanı gösteren pafta vardı,
Ona göre, gelmesine daha bir hafta vardı.

Kırmızı ile çizilmiş paftasını yaymıştı,
Görünmeyen düşmanı bölük bölük saymıştı.

Düşman komutanı ile olsaydı irtibatı,
Bu kadar çizilirdi, bu düşman tertibatı.

Dedim, gavurdan olsak bu kadar bilemeyiz,
Dedi, G-3 çizmiş biz onu silemeyiz.

Esas bilgi unsuru bulamadım sormadan,
S-2’ye dedim ki, seni mahsus yormadan.

Başta ana fikrimi, ne güzel söylemiştim,
Falan filan hususa dikkat edin demiştim.

S-3 bana saymıştı, üç hareket tarzını,
Kitap gibi yapmıştı teklifini, arzını.

Asıl muharebe hattı, buradan geçer demişti,
Taburlar burada iyi mevzi seçer demişti.

Ona göre, Rus gelip buradan geçecekti,
Sonra, onu ihtiyat, hemen çevirecekti.

İhtiyat imha için bakmadan gözyaşına,
Taarruzla vuracaktı, derhal omuz başına.

100’e 5 kitabının dediğini tutmuştuk,
Fakat onu Ruslara vermeyi unutmuştuk.

Cahil gavur maddesiz yanlış karar veriyor,
Maddesiz kararları bize zarar veriyor.

Hınzır gavur, beğenmedi bizim girme yerini,
G.S.P.’ ye aykırı, yürüttü askerlerini.

Düşmanı istediğim yere saptıramadım,
Plan yaptım, karşı taarruz yaptıramadım.

Çekilmek gerek artık, sütrelerden, çataktan,
Zira fayda yok artık Yarbay Yılmaz ATAK’tan.

Yılmaz ATAK
P.Yarbay
(1974 Ağrı plan tatbikatı, JANDARMA DERGİSİNDEN Alınmıştır)
  

Yorumlar - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam37
Toplam Ziyaret178851
Saat
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Hava Durumu
Çatalzeytin Nöbetçi Eczaneler